ISTANBUL’UN GÖZÜ
Ermeni asıllı efsanevi Türk fotoğrafçı Ara Güler’in hikayesini retrospektif sergisini hazırlarken geçmişle bu gün arasında gidip gelerek anlatır. Belgesel Ara Güler’in merakını, becerikliliğini ve tutkusunu değişik ve eğlenceli hikayelerle aktarırken bu büyük ustanın yaratıcılığını ve onu tetikleyen konuları da beyaz perdeye aktarır. |
Ara Güler’in 2015 yazında İstanbul’da gerçekleşen bir sergisinden yola çıkan film, sergi için fotoğraf seçerken, onların hikayeleri ile yaşamından kesitleri gösterir. 87 yaşında olan Ara Güler keskin hafızası, kuvvetli mizah anlayışı, felsefik bakış açısı ile unutulmaz ve karmaşık bir kişiliktir. Filmde sanatsal gelişimi, becerikliliği, sınır tanımayan merakı ve tabi ki İstanbul ile olan özel gönül bağı irdelenir.
2004 yılının Eylül ayıydı. Yıldız Teknik Üniversitesi Senatosu fotoğrafçı Ara Güler’e fahri doktora ünvanını veriyordu. Kürsüye çıktı ve ‘ Benim için önemli olan kendi ülkemin insanları tarafından onurlandırılmak ve takdir görmek. Yoksa Fransa’da Almanya’da, Japonya’da birilerinin bana ödül vermesinin pek bir değeri yok. Yaşadığım ülkenin insanlarının benim çalışmalarımı beğenmesi bana ünvanlar vermesi beni mutlu ediyor.’
Gerçekten de Fransa’nın en büyük ödülü olan Legion d’Honneur’a layık görüldüğünde çok da heyecanlanmadığını anlatmıştı dostlarına. İşte böyle biri aslında Ara Güler. Bir Türkiye sevdalısı. Doğduğu yaşadığı topraklara tutkuyla bağlı olan ve bu aşkı fotoğraf kareleriyle tüm dünyaya anlatan biri.
Belgeselimizin ana teması da bu sevgi ve bağlılık. Ermeni asıllı bir Istanbullu’nun 86 yıllık yaşam serüvenini, Türkiye’nin eşsiz çok kültürlü, hoşgörülü yapısıyla harmanlayarak belgeselimize taşıdık.
THE EYE OF ISTANBUL Ara Güler’in uzun sanat hayatının yanı sıra Türkiye tarihinin önemli kilometre taşlarını kapsıyor.
Belgeselin kurgusu bir Retrospektif Sergiye hazırlanma hikayesi. Bu yolculukta hem Ara Güler’in içsel yolculuğu hem de 60 yıla uzanan sanatının, değişik dönemlerinin yolculuğu olacak. Filmin başlangıcında Ara Güler’ in kendisinin en sevdiği ve değişik dönemlerine ait, İstanbul ve Anadolu fotoğrafları, Hollywood yıldızları başta olmak üzere fotoğraflar seçer. Bu fotoğraflardan oluşan bir sergi de filmin sonunu oluşturur. Böylelikle hem Ara Güler’ kendi fotoğraflarıyla geçmişe yolculuğa çıkarız hem de sergi telaşını ve heyecanını yansıtıyoruz. Film geçmiş ile gelecek, İstanbul ile Anadolu, Hollywood yıldızları ile dünyadan fotoğraflar arasında gidip gelirken aynı zamanda İstanbul’un 1950’lerden bu yana geçirdiği kentsel ve kültürel değişime de dikkat çektik.
2004 yılının Eylül ayıydı. Yıldız Teknik Üniversitesi Senatosu fotoğrafçı Ara Güler’e fahri doktora ünvanını veriyordu. Kürsüye çıktı ve ‘ Benim için önemli olan kendi ülkemin insanları tarafından onurlandırılmak ve takdir görmek. Yoksa Fransa’da Almanya’da, Japonya’da birilerinin bana ödül vermesinin pek bir değeri yok. Yaşadığım ülkenin insanlarının benim çalışmalarımı beğenmesi bana ünvanlar vermesi beni mutlu ediyor.’
Gerçekten de Fransa’nın en büyük ödülü olan Legion d’Honneur’a layık görüldüğünde çok da heyecanlanmadığını anlatmıştı dostlarına. İşte böyle biri aslında Ara Güler. Bir Türkiye sevdalısı. Doğduğu yaşadığı topraklara tutkuyla bağlı olan ve bu aşkı fotoğraf kareleriyle tüm dünyaya anlatan biri.
Belgeselimizin ana teması da bu sevgi ve bağlılık. Ermeni asıllı bir Istanbullu’nun 86 yıllık yaşam serüvenini, Türkiye’nin eşsiz çok kültürlü, hoşgörülü yapısıyla harmanlayarak belgeselimize taşıdık.
THE EYE OF ISTANBUL Ara Güler’in uzun sanat hayatının yanı sıra Türkiye tarihinin önemli kilometre taşlarını kapsıyor.
Belgeselin kurgusu bir Retrospektif Sergiye hazırlanma hikayesi. Bu yolculukta hem Ara Güler’in içsel yolculuğu hem de 60 yıla uzanan sanatının, değişik dönemlerinin yolculuğu olacak. Filmin başlangıcında Ara Güler’ in kendisinin en sevdiği ve değişik dönemlerine ait, İstanbul ve Anadolu fotoğrafları, Hollywood yıldızları başta olmak üzere fotoğraflar seçer. Bu fotoğraflardan oluşan bir sergi de filmin sonunu oluşturur. Böylelikle hem Ara Güler’ kendi fotoğraflarıyla geçmişe yolculuğa çıkarız hem de sergi telaşını ve heyecanını yansıtıyoruz. Film geçmiş ile gelecek, İstanbul ile Anadolu, Hollywood yıldızları ile dünyadan fotoğraflar arasında gidip gelirken aynı zamanda İstanbul’un 1950’lerden bu yana geçirdiği kentsel ve kültürel değişime de dikkat çektik.
Her hakkı saklıdır,. Binnur Karaevli © 2016 Designed by Didem Oguz